top of page

Edward Said’le Yeniden Başlamak- Entelektüel, Sürgün ve Şarkiyatçılık



Ebru KAYA







Edward Said’in eleştirel düşün sistemine kalıplaşmış paradigmaların ötesinde yeniden bir ayna tutulması gerektiğini savunan bir amaçla ortaya çıkan ‘Edward Said’le Yeniden Başlamak- Entelektüel, Sürgün ve Şarkiyatçılık’, oldukça kapsamlı olan içeriğiyle birlikte nitelikli bir akademik çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır.



Yirminci yüzyılın en önemli toplumsal teorisyenlerinden biri olarak kabul edilen Edward Said; eserleri ile günümüze kadar uzanan birçok kuramsal tartışmanın ilham aldığı önemli bir noktada durmaktadır. Edebiyat, müzik, siyaset, ekonomi, din ve kültür gibi birçok disiplini araştırmalarında harmanlamış olan Said, kendi yüzyılına damga vurmuş bir entelektüel, oryantalist ve yazardır.


1935 yılında Batı Kudüs’te dünyaya gelen Edward Said’in babası Hristiyan Filistinlilerden bir iş adamı ve Amerikan vatandaşı, annesi ise Hristiyan ve Filistin kökenliydi. Said’in çocukluğu, Kudüs, Beyrut, Kahire gibi önemli Ortadoğu merkezlerinde geçmişti. Arap medeniyetinin içinde Batılı bir eğitim modeliyle yetişen Said, lisansını Princeton, yüksek lisansını ise Harvard Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Doktorasını ise İngiliz edebiyatı üzerine yapan yazar, 1963 yılından itibaren Columbia Üniversitesi’nde İngilizce ve karşılaştırmalı edebiyat dersleri vermeye başlamıştır. 1974 yılında Harvard Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünde konuk öğretim üyesi, 1975-1976’da Stanford Davranış Bilimleri Araştırmalar Merkezinde burslu araştırmacı, 1979’da da Johns Hopkins Üniversitesinde Beşeri Bilimler bölümünde konuk öğretim üyesi olarak bulunmuştur. 2003 yılında vefat edeceği güne kadar olan altmış yedi yıllık ömrüne birçok başarıyı sığdırmış olan Said, 1976’da Harward Üniversitesi Bowdoin Ödülünü, 1994’te de Lionel Trilling Ödülünü almıştır. İngilizce ve Arapça dışında Fransızca’yı da oldukça iyi bilen Said’in eserleri birçok dile çevrilmiştir. Şüphesiz ki bu eserler arasında kendisine mutlak bir ün kazandıran ‘Şarkiyatçılık’, aynı zamanda yepyeni bir disiplinin ortaya çıkmasına da vesile olmuştur. Doğu- Batı karşıtlığına karşıt bir cephe açtığı bu kitapta, Foucault ve Gramsci’den yola çıkarak Doğu imajının, doğuda iktidar kurma süreciyle nasıl iç içe geçtiğini aktarmaktadır. Dönemin konjonktürüne bakıldığında Said’in bu eseri, şarkiyatçılık konusunu eleştiri getiren ilk kitap değildi ancak kendinden önceki düşünürlere oranla müthiş bir ses getirmiştir. Said’in diğer eserleri arasında ise şunlar sayılabilir: Hümanizm ve Demokratik Eleştiri, Filistin Sorunu, Başlangıçlar- Niyet ve Yöntem, Kültür ve Emperyalizm, Freud ve Avrupalı Olmayan, Yersiz Yurtsuz, Müzik Üzerine Görüşler.


Edward Said ile Yeniden Başlamak – Entelektüel, Sürgün ve Şarkiyatçılık’ başlıklı çalışma 2021 yılının Kasım ayında, Fırat Mollaer’in editörlüğünde, birtakım akademisyen ve yazarların katkılarıyla İthaki Yayınları’ndan okuyucuya ulaştırılmıştır. Kitaba yazı ve söyleşileriyle katkıda bulunan isimler şöyledir: Mete Akbaba, Güneş Ayas, Tuncay Birkan, Yücel Bulut, Esra Can, Tuğba Ekinci, Yusuf Ekinci, Umut Kaya, Rumeysa Köktaş, Fırat Mollaer, Özge Özkoç, R. Radhakrishnan, Pınar Yurdadön.


2012 yılında Doktora tezini Edward Said ve Kimliğin Diyalektiği üzerinden kaleme almış olan Fırat Mollaer editörlüğünü yaptığı bu eserin ortaya çıkış amacının; Said’in 1978 yılında yayımlanan Şarkiyatçılık çalışmasının düşün dünyasında açtığı çığırın mahiyetini yeniden tanımlayabilmek olduğu şeklinde ifade etmiştir. Mollaer; bu çalışma ile birlikte Said’in eleştirel düşüncesinin, potansiyel olarak var olan ama popüler imajların ekseninde anlamını git gide yitiren niteliğine dikkat çekmek istediğini belirtmiştir. Bu düşüncenin altını ise şu sözlerle çizmiştir:


‘Eleştirel vaadinin kapsamı, popüler imajının sıkıştığı dar çerçeve ve onu yorumlamanın politik anlamı düşünüldüğünde Said’le acilen yeniden başlamalıyız. Walter Benjamin gibi söylersek, bu, eleştirel bir geleneği onu alt etmek üzere olan konformizmin elinden kurtarmak için harcanan çabadır. Başlangıç, Said’in üretken düşüncesini kimlikçi bir kalıpta donduran ve ideolojik seferberliklerde araçsallaştırarak tüketip atan egemen yorumlara karşı kendi söylemini tazelemeye çalışan asgari ütopik gayretin adıdır.’ (Fırat Mollaer, Edward Said ile Yeniden Başlamak – Entelektüel, Sürgün ve Şarkiyatçılık, 2021, s. 11.)

Edward Said’in eleştirel düşün sistemine kalıplaşmış paradigmaların ötesinde yeniden bir ayna tutulması gerektiğini savunan bir amaçla ortaya çıkan bu eser, oldukça kapsamlı olan içeriğiyle birlikte nitelikli bir akademik çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilhassa kaynakça bölümünün zenginliği dikkat çeken eser; ‘Mukaddime’, ‘Sürgün/Entelektüel’, ‘Eleştiri’, ‘Şarkiyatçılık/Oryantalizm ve Eleştirmenleri’, ‘Filistin’, ‘Postkolonyalizm ve Madun Çalışmaları’, ‘Mekân, Coğrafya ve Emperyalizm’, ‘Müzik’, ‘Kültür Savaşının İçine Düşmek’ ve ‘Söyleşi’ ile on bölümden oluşmaktadır. Eser tam manasıyla edebiyatın kültürel belleğinde oluşan Edward Said imajlarına ‘yeniden bir bakışı’ ortaya atmaktadır. Bir kültür entelektüeli olan Said’in düşüncelerine ‘özbilinçli bir tutumla yeniden bakış ve kalıp yargılarda sıkışmış mevzularda tıkanmaları aşabilecek taze söylemler üretebilmek’ bu eserin iklimini oluştururken, şarkiyatçılık meselesi ise bel kemiğini temsil etmektedir. Söz gelimi; Said’in Şarkiyatçılık kitabının bu denli ses getirişini Yücel Bulut:


‘Oryantalizm’in bu denli ses getirişinde, Said’in alanındaki yetkinliğinin ve birikim zenginliğinin etkili olduğu muhakkaktır. Holbrook’un isabetle kaydettiği gibi, ‘Şarkiyatçılık’ın dehası aslında hepimizin bildiği bir şeyi söylemesi, ama buna eğitim kurumunun meşrutiyetini katmasıydı.’ Said ‘in oryantalizm sözcüğünü mesleki bir uzmanlıkla sınırlandırmayışı ve sözcüğün genel kültür, edebiyat, ideoloji ve hem toplumsal hem de siyasal tavırlar bağlamında yürürlükte olduğunu göstermeye çalışması da eseri önemli kılan bir diğer unsur olarak zikredilmelidir.’ (Yücel Bulut, Edward Said ile Yeniden Başlamak – Entelektüel, Sürgün ve Şarkiyatçılık, 2021, s. 167.)


Sözleriyle ifade ederken, Said’in Şarkiyatçılık yorumunun üzerine yapılmış eleştirileri de nitelikli bir şekilde ele almıştır. Zamanın genel seyrine bakıldığında, içinde yaşadığımız döneme de yeniden sorulması gereken ‘Batı’nın sömürgeci zalimliklerini yöntemli bir biçimde ortaya koyarken ‘Doğululuğu’ teolojik köken gibi mi üstleneceğiz yoksa seküler bir başlangıç noktası mı saptayacağız’ (Fırat Mollaer, Edward Said ile Yeniden Başlamak – Entelektüel, Sürgün ve Şarkiyatçılık, 2021, s. 21.) sorusu Said’in eleştirel bakış açısının açık bir yansımasıdır.


Eleştirel kurama yeni bir bakış kazandıran Edward Said’in düşünceleri bağlamında, zihinlerde yeni kırılmalar yaratmayı hedefleyen bu kitapta işlenen her temayı irdelemek elbette bu yazının konusu değildir. Ancak geniş bir bilgi külliyatı içinde şarkiyatçı söylemi anlama ve eleştirebilme evresinde bilhassa Türkiye’de hak ettiği konuma getirilmesi için ivedilikle yeniden başlanması gereken bir isimdir Edward Said. Bir kültür entelektüeli olan Said’in bir başka politik kimliği olan sürgünlüğü, onu Şark’a götürmüş ve mirasçılarına da kalıplaşmış imaj ve söylemlerin ötesinde yeniden düşünebilmeyi ve düşündürmeyi amaç edindirmiştir.



Edward Said'le Yeniden Başlamak-Entelektüel,Sürgün ve Şarkiyatçılık

İthaki Yayınları

Editör: Fırat Mollaer

528 s.

2021

Kommentare


bottom of page